ORKİDE BAKIMI;
VAZO ÇİÇEKLERİNİN BAKIMI
Kesme çiçek hayatımızda önemli bir yer edinmiştir.Aldığımız tek bir gül bile en değerli bir armağan olarak bizi sevindirir.Mevsimine göre vazolarımıza taşıdığımız çiçekler ise evimize bambaşka bir hava,tabiattan bir esinti getirir.Ancak bin bir hevesle aldığımız bu çiçeklerin göz açıp kapayana kadar soluvermesi sahiden üzüntü verici..
Vazo çiçeklerinin ömrünü uzatmak zor değil. Tabii ki her şey gibi bunun da birtakım kuralları var. . Satın aldığınız çiçeklerin taze ve canlı olmasına özen gösterin. Yaprakları varsa onlarda canlı renkli olmalıdır. Sararmış ve lekeli yapraklar çiçeğin bayat olduğunu gösterir.
. Gül, karanfil, lale, glayöl gibi çiçekler yarı açmış tomurcuklar halinde alınırsa vazo ömrü daha uzun olur. Buna karşılık, yıldız, kasımpatı ve gerbera cinsi olanlar tam açılmış olmalıdır.
Sıkı tomurcuklar suda açmayabilir.
. Eve getirdiğiniz çiçekleri ambalajını açmadan derhal bir kova ılık suyun içine daldırın.1-2 saat bekletin. Özellikle solgun görünenler bu şekilde kısa sürede canlanacaktır. Daha sonra ambalajı açın ve çiçek saplarını keskin bir bıçakla 2 cm. yukarıdan verev kesin. Suyun altında kalacak yaprakları tamamen keserek suda bakteri oluşumuna engel olun. Çiçekleri temiz suyla dolu vazoya vakit geçirmeden yerleştirin. . Suyun içine çiçekçilerde satılan ve vazo çiçekleri için hazırlanan bitki besininden katabilirsiniz. Besini önerilen miktarda kullanın. Eğer bulamazsanız benzerini evde hazırlayabilirsiniz. Bunun için:
-1 çay kaşığı şeker-1 çay kaşığı çamaşır suyu-2 çay kaşığı limon suyu,1 litre suya karıştırılır. . Bunun yerine vazoya bir aspirin de atıp eritebilirsiniz. Faydası olur.
. İlginç bir metod; Vazonun içine küçük bir parça bakır atılabilir. Faydası görülmüştür.
. Vazoyu güneş ışığı almayan, yanan kaloriferlerden, televizyon, buzdolabı gibi ısı yayan aletlerden ve hava akımından uzak bir yere yerleştirin. . Çiçekleri meyvelerden uzak tutun. Meyvelerin olgunlaşırken çıkardığı bir gaz renklerinin solmasına ve tomurcukların açmadan düşmesine sebep olur. . Suyu azaldıkça ilave edin. Çok bulanırsa tazesiyle değiştirin . Su değiştirirken çiçek saplarını 2 cm. kesin.
. Çiçekleri vazoya çok sıkışık yerleştirmeyin. . Solmuş çiçekleri derhal alın. . Çiçekler için kesinlikle metal vazo kullanmayın. Çiçekleri attıktan sonra suyu mutfak lavabosuna dökmeyin. Vazoyu mutlaka çamaşır suyuyla dezenfekte edin. . Çiçekleri bahçeden toplayacaksanız sabahın erken bir saatini seçin. Bu saatlerde çiçekler çiğle ıslanıp tazelenmiş ve sapları su dolu olduğu için kesildikten sonra da tazeliğini uzun süre korur. Gün içinde, sıcakta koparılan çiçekler çabucak solar.
Çiçek Aranjmanınızda Su Değiştirme:
Önce aranjördeki ölü veya ölmekte olan çiçekleri çıkarın.
İyi çiçekleri dikkatli bir şekilde çıkardıktan sonra, taze çiçeklerin daha da çabucak bozulmasına neden olabilecek bakteri çıkarmak için vazoyu sabunlu su ile iyice temizleyin. İyice durulamaya dikkat edin.
Suyu değiştirin ve paketteki talimatlara göre çiçekçileriniz tarafından sağlanan çiçek koruyucu içinde karıştırın.
En iyi sonucu elde etmek için, alttan yaklaşık 1-2 inç açı ile keskin bir bıçakla sapları kesin. Bu, suyun daha iyi emilmesini sağlar. Çiçekleri kesmek için makas kullanmayın çünkü sapları ezebilir ve su emilmesini önleyebilirler.
Unutmayın ki, çiçekleriniz canlı ve onların yaşamını uzatmak sizlerin elinde. İşte size uzun ömürlü çiçek için birkaç öneri;
Güller belirli açılarla kesilmesi gereken bir çiçektir. Temiz bir bıçakla kesilmesi faydalı olacaktır. Bu kesim sırasında kumaş makası kullanmayınız.
Güllerin sapları suyun içinde kesilmelidir. Böylece kesilme sırasında çiçeğin sapının içinden hava girmesi önlenmiş olacaktır.
Suyun altında kalan yaprakların bakteriyel koku oluşturmaması için saplardaki yapraklardan arındırmak gerekir.
Güller bolca su tüketimi yapan çiçeklerdir. Günlük olarak ihtiyacı olan su miktarınca vazoya ilave yapılmalıdır.
Güllerinizi direkt güneş ışınlarından, televizyon ısısından, radyatörden, tavan pervanelerinden ve hava akımlarından uzak tutunuz.
Güllerin yaşamı için besin maddeleri çok önemlidir.
Eğer gülleriniz boyun bükme durumunda ise yerini değiştirin ve saplarını suyun içinde usulünce kesin. Bu işlem sırasında kullanılacak suyun sıcak olması gül için faydalı olacaktır. Bu gülde şoklama yapacaktır. Ayrıca boyun büken gülleri banyoda üzerine kağıt serip ıslatın. 1-2 saat sonra vazoya yerleştirin.
Evde haşlamış olduğunuz yumurtaların suyunu çiçeklerinizde kullanmanız onların kendilerinidaha güzel ve daha hızlı toparlamasını ve canlı görünmesini sağlayacaktır.
Çiçeklerin beslenmesi için iyi bir gübredir.
Tatilden döndükten sonra çiçeklerinizi hemen bol suyla sulamayın. Aniden yüksek miktarda sulamak çiçeklerinizin solmasına neden olabilir. En ideali 3 saatte 1 kez az miktarda su vermektir.
-Lale gibi soğan tohumlu çiçekleri zararlı böceklerden korumak istiyorsanız saksıya ekmeden önce etrafına un serpin.
-Çiçeklerinizi zararlı böceklerden korumak için toprağına sigara külü serpebilirsiniz.
Menekşe bakımına nereden başlayalım?
Menekşe bakımı çok zor olmayan bir süreçtir ancak tüm bakım koşullarını yerine getirip birini eksik yaptığınızda tekrar tekrar başa dönmenizi gerektirecek kadarda ciddi bir konudur. Bu nedenle bakım saksı seçiminden başlayıp uzun yıllar yetiştirme evresini komple içerecek şekilde tasarlanmalıdır.
1- Saksı seçimi
Derin saksılar yerine yayvan ve geniş ağızlı saksılar tercih edilmelidir. Saksı genişliği bitki çapının 1/3 ü kadar olmalıdır. Saksı altında mutlaka drenaj deliği bulunmalıdır, bu hayati önem taşır. Nem dengesi menekşeler için önemlidir bu nedenle seramik saksı tercihinde mutlaka sırlı saksılar tercih edilmeldir.
2- Menekşe toprağı nasıl olmalıdır.
Menekşe toprağı bahçenizden alıp saksıya dolduracağınız türden bir toprak değildir. Menekşe toprağı hafif olmalı, nem tutmalı, köklere bol oksijen sağlamalı ve pH 5.8- 6.5 arasında olmalıdır. Bu özellikleri sağlayacak toprağı perlit, vermikülit, ponza, torf, sphagnum yosunu gibi birçok malzemeyi karıştırarak hazırlayabilirsiniz.
3- Işıklandırma
Menekşeler aydınlık alanları severler ancak dik gelen güneş ışığından hoşlanmazlar. Perde arkasından veya jaluziden süzülen ışık çok idealdir. Pencereden 60-80 cm içeri uygun bir alana yerleştirilebilir. Çok içeri gitmek yetersiz ışıklanmaya neden olabilir. Menekşeyi konumlandırırken yaz kış ayrımı yapılmalıdır. Doğu penceresi genelde uygun bir konumdur çiçeklenmek için ihtiyacı olan güneşlenmeyi alırken yakıcı güneştende korunabilir. Işık yoğunluğuna göre batı ve kuzey pencereleride değerlendirilebilir.
4- Sıcaklık isteği
Menekşeler tropikal iklim bitkisidir bu nedenle dünyanın birçok bölgesinde iç mekanda yetiştirilmek zorundadır. En iyi gelişimlerini gündüz 21-27 C gece 16-21C derece civarında yaparlar. 15 C derecenin altı ve 27 C derecenin üstü sıcaklıklarda uzun süre kalırsa gelişimi yavaşlar.
5 Sulama
Afrika menekşesi bakımında en önemli konu sulamadır. İki sulama arasında toprak üstünün kurumasına müsade edilir. Bu çiçek oluşumunu teşvik eder. Sulama için oda sıcaklığında, klorsuz veya kloru uçurulmuş su kullanılır. Sulama saksı altlığından bol suyla yapılır. 10-15 dakika sonra saksı altlığında su kalmışsa boşaltılır.
6- Gübreleme
Menekşeler sürekli gelişim gösterirler bu nedenle sürekli gübre ihtiyaçları olur. Hazır menekşe gübresi kullanımında eğer musluk suyu kullanacaksanız ve suyunuz tuzluysa kutunun üzerinde yazan gübre kullanım miktarının 1/4 oranını kullanın. Çiçeklenme döneminde fosfor içeriği yüksek gübreler tercih edin.
7- İklimlendirme
Tropikal iklim bitkisi olduğu için nemli ortamları sever nem oranı en az %50-60 civarı olmalıdır. Bu oranı kurak bölgelerde yakalamak güçtür bu nedenle nem tepsileri kullanılır ve bitkiler bir birine yakın konumlandırılır. Pencere ağızları, kapı kenarları gibi hava akımı yüksek yerler menekşeler için uygun değildir. Havadar ancak hava akımından (cereyan) etkilenmeyeceği yerler seçilmelidir. Burada anlatılanlar temel bakım koşullarıdır. Daha derinlemesine bilgi sahibi olmak için aradığınız konunun konu başlıklarını inceleyebilirsiniz.
**Yılda 1 veya 2 kez toprak yenileme bitki gelişimini olumlu yönde etkiler. Bol çiçek için püf noktalardan biridir.
Kaktüs saksı çiçeği aşırı sıcaklara dayanıklıdır. Direk gün ışığını sever. Gün ışığı aldığı yöne doğru eğilim gösterebilir. Gün ışığı almayan yönü belirli aralıklarla gün ışığına çevrilmelidir. Böylece çiçeğin bir yöne doğru eğilimi engellenebilir.
Kaktüs saksı çiçeği az ışık aldığı zaman yeteri kadar beslenemeyeceği için, çiçeklerinde solma ve kararma meydana gelir.
Kaktüsler soğuk havayı sevmez. Bu yüzden mümkün olduğunda oda sıcaklığında muhafaza etmeye çalışın.
Kaktüs nasıl sulanmalıdır?
Kaktüs saksı çiçeği, yazın haftada iki kere, kış aylarında ise haftada 1 kere saksı üstten sulanmalıdır.
Yazın sulama tekniğinde Pazartesi ve Perşembe günleri tercih edilebilir. Kışın ise sulama tekniğinde Pazartesi günleri tercih edilebilir.
Sulama esnasında kullanılan su kabı ölçeği hep aynı olmalı ve çiçeğe dökülen su saksının dibinde en fazla akşam sulamış isek, sabahleyin tabakda biriken su dökülmelidir. Böylelikle bitkinin toprağında koku ve haşerelerin oluşmasına engel olunacaktır.
Sulamada temel kural bitkinin toprağı kurudukça su verilmeli, toprağının kuru ya da sulu olduğunu anlamamız için, toprağına parmağımıza batırarak kuru veya ıslak olduğunu anlayabiliriz.
Islak ise bitkimiz topraktaki suyu henüz bitirememiş olduğundan sulamamızı bir sonraki sulama gününe bırakmalıyız.
Kaktüs saksı çiçeği rüzgâr akımı alan yerlerden uzak tutulmalıdır. Rüzgâr çiçeğimizi salladığı için bitkinin sapında oynamalar ve toprağın köküne hava akımın girmesine sebep vermektedir. Bu da çiçeğimizin ömrünü azalttığı gibi çiçeklerin yapraklarında sararma ve çiçeklerinde solmalara sebep verir. Örneğin: Kapı ağzı ve pencere gibi açılan ve rüzgâr alan yerlerden çiçekler kesinlikle uzak tutulmalıdır.
Kaktüs saksı çiçeği uzun süre kalan bir bitkidir. Dalların üzerindeki çiçekler solup ve geçtikten sonra bitkimizin bir daha çiçek açması için solan yaprak ve çiçeklerin kesilerek budanmalı ve kesilen bölgenin içine hava akımının girmesine engel olmak için, üzeri kapatılmalıdır. Örnek: soğuk silikon, mum ya da yakıcı olmayan yapışkanlarla kapatılabilir.
Kaktüs saksı çiçeğimize, vitamin kullanırken dikkat edilmesi gereken husus, çiçeğimiz yaprakları ve çiçekleri sağlıklı ise bu dönem içerisinde vitamin kullanmak zorunda değiliz. Çiçeğimizin çiçekleri solmuş ve budamasını yapmış isek bu dönemde bitkimizin hem çiçek açması hem de gelişmesi için mağazalarda satılan çiçek vitaminlerini kullanma koşullarına uyarak bitkimize besin desteği verebiliriz. Örnek: Genelde besinler 1LT suya bir kapak ölçeğinde vitamin dökülür, iyicene karıştırılan suyla vitamin bulunduğu ortamdaki çiçeklere sulamadaki standart ölçeğimizle ilaçlı suyu bitkilerimize on beş günde bir ya da ayda bir uygulayabiliriz.
Kaktüs saksı çiçeklerimizin yaşam alanlarımızda bulunmasını istiyor ama koyacağımız ortam gün ışığından uzak kalıyor ise bitkilerimizin yapraklarının dökülmesine, çiçeklerinin de açmasına ve sağlıklı kalması için bizlerin bitkilerimize yardımcı olmamız gerekir. Bunun için çiçeklerimizi doğal ortamlarına uygun hale getirmek ve ışık alması için üstünden aydınlatıcılarla destekleyebiliriz. Saksı çiçeklerinin büyük bir bölümü aydınlığı sever, bu gün ışığı olmalı, olmayan bölgelerde ise, aydınlatıcılar ile desteklenmeli. Karanlıkta kalan bitkiler yapraklarını döker, sararmalar ve solmalar oluşur. Daha az ışık alan bitkilere, daha az su verilmelidir.
2 - Bitkimizin saksı deliklerinin kapalı olması ve suyun deliklerden tabağına çıkmaması
3 - Hastalanmış bitkinin diğer bitkilere yakın olması
4 - Toprağının kalitesiz olması veya vitaminin yetersiz kalması
5 - Bitkimizin yapraklarında oluşan hastalıklar ve mantarlar Sinek, solucan veya yapışkan gibi pamuksu hastalıklar bitkimize zarar vermektedir.
Bu gibi hastalıkları ve haşereleri bitkimizde gördüğümüzde, ziraat ilaçları satan firmalardan bitkimizden bir yaprak veya toprak götürerek oluşan hastalıkları göre ona uygun ilaçları alıp kullanma kılavuzuna uyarak kullanınız.
Kaktüs saksı çiçeğinin çoğaltılması bitkinin köklerinden ayırma yöntemiyle olabilir. Bitkinin kökünden çıkarak üst kısımlara uzanan ince kısımlar yeni bitkiler oluşturur. Bu yeni bitkileri alıp ufak bir saksıya dikilerek yeni Kaktüs çiçekleri oluşturabilirsiniz.
Bitkilerin gerektiği şekilde gelişme ve büyümeleri için ışık çok önemlidir. Söz ettiğimiz bitkiler çok karanlık mekanlara konulduğu zaman sağlıklı bitki görünümünü kaybeder. Açık renkli bir duvar karşısında bitkilerin daha iyi gelişmeleri ve koyu renkli bir duvar karşısında ise kötüleşmelerinin sebebi budur. Eğer bitki karanlık bir yere konulmak zorunda kalırsa yapay ışık yardımı ile bu sorun çözümlenebilir.
Evlerimizde yetiştirdiğimiz salon bitkileri, her ne kadar seralardan gelmiş olsalar bile, bizim sahip olduğumuzdan daima ılık iklim kökenlidirler. Sürekli ve sık yer değişikliği bitkilerimiz için zararlı olacaktır. Bitkiler için ideal sıcaklık değerleri aşağıda belirtildiği gibi olmalıdır. 27-28°C (80°F) Yüksek hava nem de salon bitkileri için maksimum sıcaklık. 22-23°C (72°F) Salon bitkilerinin büyük çoğunluğu için maksimum sıcaklık. 15-16°C (60°F) Tropikal salon bitkiler için en düşük sıcaklık. 12-13°C (45°F) Bilinen salon bitkileri için minimum sıcaklık. 5-10°C(36°F-42°F) Dayanıklı salon bitkileri için kış sıcaklığı.
Bitkilerin su ihtiyacının ne zaman ve ne kadar olacağını bilebilmek için tecrübe gerekmektedir. Burada parmak uçlarınız zamanla tecrübe kazanacak ve ıslak (suyun topraktan sızması), orta nemli ve kuru (parmağın nem hissetmemesi) arasındaki farkı hissedecektir. Bu basit yöntemi uyguladığınız sürece günden güne fark eden toprak neminin derecesini ölçer hale gelebilirsiniz. Aynı zamanda saksının dibi ve altındaki tabak da sık sık kontrol edilmelidir. Saksının drenajı iyi yapılmalı su dipte birikmemelidir.
Kuralların dışına çıkılmazda saksı değiştirmek zor değildir.
Saksıyı yeni aldıysanız 24 saat kireçsiz suda bekletmelisiniz. Eğer saksı eskiyse, içi ve dışı su altında iyice fırça ile temizlendikten sonra kullanılmalıdır. Temel kurallardan bir tanesi, saksı drenajının iyi olmasıdır. Çünkü saksının dip kısmında biriken su kökleri çürütebilir.
Saksının bir kenarı hafifçe sert bir yere vurularak bitkinin serbestçe saksıdan çıkması sağlanır.
Ocak: Karanfil
1. Saksı çiçeklerinizi öncelikle ortamın ısı, ışık ve nem durumuna göre seçmeniz ve yerleştirmeniz gerekmektedir. Çiçeğinizi satın alırken lütfen çiçekçinize danışarak bitkinin gereksinim duyduğu koşulları öğrenin. Ayrıca aynı tür bitkileri bir arada tutmanız bitkilerin kendi floral ortamlarını yaratmaları açısından faydalı olacaktır.
Eğer bitkinizin toprağında ve yaprağında böceklenme tespit ettiyseniz böceklenme olan toprak ise topraktan bir tutam alıp her hangi bir zirai ilaççıya götürebilirsiniz gerekli ilacı verecektir ve ya mevsimi ise çiçeğinizin toprağını tamamen değiştirebilirsiniz.
Zaman saksı çiçeğinizin dibindeki toprak sulama nedeniyle eksilecektir bu durum ise bitkinin köklerinin dışarda kalmasına neden olup bitkinin sağlığını olumsuz etkilemektedir bunu önlemek için bitkinizin toprağı azalmaya başlayınca kökleri açılmadan eski toprak üzerine yeni toprak eklemelisiniz.
Saksı değiştirme işlemi, iç mekan süs bitkileri yetiştiriciliğinde önemli bir yer kaplar. Bitkiler , yetiştiricinin gereksiz yere bitkinin saksısının değiştirilmesi Ve ya saksı değiştirmeyi tam bilmemesi nedeniyle zarar görmektedir.
Çiçek vitaminleri hakkında ... Vazo ömrü üstündeki etkileri:
Suyun kalitesi çiçekler için hazırlanan bütün vitamin çözeltilerini etkilemektedir. Belli bir su kalitesinde çiçekler için hazırlanan hangi marka vitamin çözeltisinin daha iyi sonuçlar verdiğini belirleyecek bir test bulunmamaktadır. Bunun yerine, çiçekler için hazırlanan iki veya üç marka vitamin çözeltisi ve biri musluk suyu, diğeri iyonsuz su olmak üzere iki farklı kalite su kullanarak çiçeğin ömrünü belirleyen bir dizi test yapabilirsiniz. İyonsuz suyu gıda marketlerinden şişeyle alabilirsiniz. Kaynak suyu iyonsuz değildir ve genelde musluk suyundan daha kötüdür.
Tüm kültür bitkileri gibi iç mekan süs bitkileri üreticiliğinde de amaç nicelik ve nitelik yönünden yüksek ürün elde etmektir. Bu amaca ulaşmak için alınan kültürel önlemlerin başında gübreleme gelmektedir. Bitkiler yaşamların sürdürebilmek için bazı besin maddelerini kesinlikle almak zorundadır. Bazı elementler vardır ki, bunlardan birisinin yokluğunda bile bitkiler olağan gelişmelerini göstermez ve bunlardan herhangi birisinin yerini bir başka element dolduramaz. Bitkilerin yapısında fazlaca bulunan ve bitkiler tarafından çok miktarda gereksinme duyulan elementlere "makro elementler" adı verilir. C, H, N , O , P, K , Ca , Mg , S bu gruba girer. Çok az miktarı bile bitkilerin gereksinmelerini karşılamaya yeten ve bitki bünyesinde çok az bulunan elementlerden " Temel bitki besin maddeleri " olarak biline N , P , ve K bitkisel organizmada fazla kullanıldığından, toprakta noksanlığına en çok rastlanan bitki besin maddeleri olmaktadırlar. Günümüzde dünyada ve ülkemizde üretilen ticaret gübreleri genel olarak bu üç bitki besin maddesini içermektedir.
Bir süs bitkisi bir saksıya ve ya bahçeye dikildiği zaman gübre de verilir. Fakat bu bitkiye uzun zaman yetmez. Bitkilerin gelişmelerinin en fazla olduğu zaman ilkbahar ve yaz aylarıdır. O halde bu sürelerde bitkileri düzenli olarak gübrelemek gerekir Sonbahar ve kış aylarında bitkilerde gelişme yavaşlar, hatta dinlenmeye çekilirler. Bu süre içinde gübre vermeye gerek yoktur. Soğanlı , yumrulu, rizomlu çiçeklerin çiçeklenmeden önce bol bol gübreye ihtiyaçları olur.